Tarlov kisti, sinir köklerinde oluşan bir kist türüdür ve genellikle omurganın en alt bölgesinde, sakrum adı verilen kemiklerde meydana gelir. Bu kistler valfli veya valfsiz olabilir. Tarlov kistini diğer kist türlerinden ayıran en önemli özellik, sinir hücrelerinin bu kistlerin içinde bulunmasıdır. Alt pelvise yakın olması nedeniyle kadınlarda bazı jinekolojik hastalıklarla, fıtıklarla veya araknoid kistlerle karıştırılabilir. Bu durum, teşhis konulmasını daha da zorlaştırır.

Tarlov kisti belli bir büyüklüğe ulaşmadan şikâyete sebep olmaz. Küçük Tarlov kistlerinin görülme sıklığı %5-9 arasında değişir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, Tarlov kistine kadınların daha yüksek oranlarda yakalandığını göstermektedir. Kadınlarda bu hastalığın görülme sıklığı %86,6, erkeklerde ise %13,4'tür. Tarlov kisti görülen hastaların birçoğunda başka kistli bölgeler de bulunabilir. Ayrıca hasta grubu genellikle 31-60 yaş arasında yer alır. Bu hastalığa yakalananlarda yapılan gözlemler, hastaların büyük çoğunluğunun şiddetli ağrılar çektiğini göstermiştir. Ancak ağrı şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Tarlov kistinin oluşum sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ancak hastalığın oluşum biçimine dair bazı teoriler mevcuttur. En yaygın kanı, hastalığın kalça üstüne düşülmesi sonucu başlayıp zamanla büyüme gösterdiği yönündedir.

Bu hastalıkta kistin üzerindeki basınç arttıkça şikâyetler de artar ve sinir hücrelerinde hasar oluşmaya başlar. Oturmak, ayakta durmak ve yürümek ağrılara sebep olur. Hasta genellikle en rahat olduğu pozisyonda yan yatınca ağrı azalır. Tarlov kistinin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Özellikle ağrı şiddeti değişkenlik gösterebilir. Bazılarında çok şiddetli ağrılar görülürken bazılarında ağrılar kaybolur. Belirtiler genel olarak şu şekildedir:

Tarlov kisti hakkında çok fazla bilgi mevcut olmaması nedeniyle gözden kaçma olasılığı yüksektir. Birçok pratisyen hekimin aklına belirtiler sonucunda Tarlov kisti gelmeyebilir. Burada önemli olan, konu ile alakalı tecrübesi olan bir beyin cerrahına başvurmaktır. Hastanın teşhisi MR ile konulabilir. Ayrıca hastada ürolojik bozukluklar varsa ürolojik testler, mesane problemleri varsa irodinamik testler yaptırılmalıdır.

Tarlov kisti tedavisi ameliyatsız ve ameliyatlı olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Ameliyatsız yöntemde, bir iğne vasıtasıyla kistin içindeki sıvı boşaltılır ve tekrar kist oluşumunu engellemek için fibrin yapıştırıcı sıkılır. Ameliyatlı yöntemde ise kistin nüfuz ettiği omurilik bölgesi açılır, kist içindeki sıvı boşaltılır ve içine fibrin yapıştırıcı sıkılır. Genellikle hastada kiste bağlı dışkılama ve idrar ile ilgili problemler varsa ve kist boyutu 1,5 cm'den büyükse ameliyat uygulanır. Hangi tedavi uygulanırsa uygulansın, Tarlov kistinin tekrar etmeyeceğinin garantisi yoktur. Ameliyat sonrasında hastalara yatarken ayaklarını kaldırmaları ve belde şişlik olmaması için korse takmaları tavsiye edilir. Bazı hastalarda ameliyat sonrasında bakterilere bağlı olarak menenjit görülme olasılığı vardır. Hastaların birçoğunda tedaviden faydalanma görülse de bir kısmında ağrılar devam edebilir.