Yoğun içerikli kist, vücutta farklı alanlarda oluşabilen ve içi sıvı dolu keseciklere verilen addır. Kistler, bazen hiç fark edilmeden seyredebilir. Ancak bazı durumlarda hastada şikâyetlere yol açarak doktora başvurma nedeni olabilir. Kistlerin genellikle tedavi edilmeleri gerekmez. Ancak kistin durumu ve hastanın şikâyetleri, kistin mutlaka tedavi edilmesini gerektirebilir. Kistlerin kansere dönüşme olasılığı oldukça düşük olsa da şüpheli durumlarda mutlaka detaylı olarak incelenmesi gerekir.

Yoğun içerikli kistlerin içinde oluşan sıvı, bazı durumlarda aşırı çoğalabilir. Bu kistlerin içinin sıvı mı yoksa hücre dolu bir kitle mi olduğu fark edilemeyebilir. Bu nedenle yoğun içerikli kistlerin detaylı incelenmesi ve takip edilmesi önemlidir. Göğüste fark edilen bir kitlenin, sıvı dolu mu yoksa hücre dolu bir kitle mi olduğunu mutlaka tespit etmek gerekir. Kistin türü ultrason ile kolaylıkla tespit edilebilir.

Kistlerin büyük kısmında tedaviye gerek duyulmaz. Tespit edilen kist basit bir kistse, kendiliğinden kaybolması beklenir. Ancak tespit edilen kist komplike ya da yoğun içerikli ise, mutlaka düzenli takip şarttır. Her 6 ayda bir ultrason çekilerek kistin durumu kontrol edilmelidir. Eğer kist içindeki sıvı düzensizse ve tanecikler oluşmuşsa, kist sıvısı boşaltılmalıdır. Boşaltılan sıvıda şüpheli bir olgu saptanmışsa, patolojik olarak detaylı incelenmelidir. Yine, kistte çekilen sıvıda kan varsa patolojik olarak değerlendirilmelidir. Eğer gerekli görülmüşse, kist ameliyat ile alınmalıdır. Kist ameliyatlarında yaygın bir şekilde kullanılan laparoskopi, hem hasta hem de doktor için oldukça konforlu ve güvenilir bir yöntemdir.

Kistlerin izlenmesi ve tedavisi sırasında dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar vardır:

Bu bilgiler, yoğun içerikli kistlerin tanı ve tedavi sürecinde hastaların ve sağlık profesyonellerinin daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olabilir.