Sebase kistler saç ve cildimizi kaplayan sebum adı verilen yağı salgılayan sebase bezlerinden meydana gelir. Sebum yağı özel kanallarla sebase bezlerden dışarıya salgılanır. Eğer bu kanallar da bir tıkanma meydana gelirse veya bu kanallarda bir hasar oluşursa sebase kistler oluşabilmektedir. Kanallardaki bu tıkanmalar ve hasarlar genelde bir travmaya bağlı oluşmaktadır. Bu travmalar akne gibi bir cilt problemi, ameliyat veya bir yara olabilir. Sebase kistlerin oluşumu doğuştan itibaren mevcut bulunan bir sorundan olabilir. Sebase bezleri kanalları eğer doğuştan tıkanmışsa bu kistler oluşabilmektedir. Gardner sendromu veya bazal hücreli nevus problemleri de bu kist gurubunun oluşumuna sebebiyet verebilmektedir.

Bu kist gurubu yüz, boyun ve gövdede yer aldığı için kolayca fark edilmektedir. Çirkin görüntüleri nedeniyle etkilenen kişide rahatsızlık uyandırır. Bu kistlerin üstü saç ve tırnakta bol miktarda bulunan keratin pullarla kaplıdır. Bu kistlere dokunulduğunda yumuşaktır. Kistler belli bir büyüklüğe ulaşmadığı takdirde herhangi bir ağrıya yol açmazlar. Ama kistler büyüdükçe özellikle yüz ve boyun kısmında bulunuyorsa çevre dokulara uyguladıkları basınçla şiddetli ağrılara sebebiyet verebilirler. Eğer kist 5 cm'den büyük bir çaptaysa, içi irin dolu ağrılı ise ve çıkarıldıktan kısa bir süre sonra nüks ediyorsa kistin kanserli bir yapıda olduğundan şüphe edilir.

Sebase kistlerin genellikle basit bir fiziki muayene sonrasında teşhisi konulabilir. Ancak yukarıda bahsedilen sıra dışı durumlarda kanserli yapıdan şüphe edilerek ilave testler istenilebilir. Tomografi çekimi ameliyat edilecek durumlarda en iyi ameliyat yolunun seçimi için gerekli olabilmektedir. Kist içeriğini belirleyebilmek için ultrason çekimi de yapılabilmektedir. Ayrıca kanserden şüphelenilen durumlarda dokudan biyopsi için örnek alınması gerekebilmektedir.

Sebase kistlerin tedavisi bir iğne vasıtasıyla kistin içindeki sıvı boşaltılarak veya ameliyatla yapılmaktadır. Kistler genellikle sağlık için sakıncalı değildir ancak görsel bozukluklara yol açtığı için müdahale gerekmektedir. Cerrahi müdahale olmadıkça kistler genellikle nüks etmektedir. Ancak bazı kimseler cerrahi işlemi iz bıraktığı için istemez. Kisti almak için çeşitli cerrahi yöntemlerde mevcuttur. Bunlardan ilki geleneksel geniş eksizyon yöntemidir. Bu yöntemde kist tamamen alınır ama işlem sonrasında geniş bir yara izi oluşur. İkinci yöntem minimal eksizyondur. Bu yöntemde çok az bir yara izi oluşur ama kistin tekrar nüks etme ihtimali yüksektir. Son metot ise punch biyopsi eksizyon lazeri yöntemidir. Bu yöntemde ise kistin içindeki sıvıyı boşaltmak için lazer kullanılır. Lazer vasıtasıyla kistin üstünde küçük bir delik açılır ve kist içindeki sıvı buradan drene edilir. Yaklaşık bir ay sonrasında ise kist duvarı alınır. Bu işlemler sonrasında kistli bölgenin enfekte olmasını engellemek için antibiyotikli merhem kullanmak gerekebilmektedir. Hastalığın tekrarlamaması için bu kremler kullanılmalıdır. Ayrıca cerrahi yaranın belli olma oranını azaltmak için bir yara kremi de verilebilir.

Sebase kistler genellikle kanserli yapılar değillerdir ama vücudun görünen bölgelerinde oldukları için estetik bozukluklara yol açmaktadırlar. Kistler belli bir boyuta ulaştıklarında özellikle rahatsız edici olmaktadırlar. Kist tamamen alındığı takdir de nüks etme olasılığı oldukça düşüktür ancak bu durumda göze hoş gelmeyen cerrahi bir yarayla yaşamak zorunda kalınabilir. Kist tamamen çıkarılmazsa herhangi bir dönemde nüks etme olasılığı her zaman bulunmaktadır. Tedavi sonrasında etkilenen bölgede enfeksiyon gelişebilir. Bu enfeksiyonlar genellikle antibiyotik ile tedavi edilebilmektedir. Ancak müdahale edilmediği takdirde bu enfeksiyonlar ölüme bile neden olabilmektedir.

0 Yorum Yapılmış "Sebase Kist"
Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin