Dalakta kist, dalağın içinde yer alan içerisi sıvıyla dolu olan ve kanser riski olmayan tümörlü oluşumlardır. Bunun gibi dalakta oluşan apseler, parazit kistleri ve kötü huylu habis tümörlerde oluşabilir.
Dalakta kist tipleri nelerdir?
- Yalancı kistler (Psödokist): bu tür kistler dalaktaki kist oluşumlarının %80 kadarını oluşturur.
Bunlar en fazla yaralanma, dalak enfarktüsü ve enfeksiyon sonucunda meydana gelirler.
- Hidatik kistler: bu tür kistler dalakta %10 oranında etkili olur.
- Doğuştan olan kistler (Konjenital): bu tür kistler dalaktaki gerçek Tip 1 kistlerdir.
- Damar kaynaklı olan kistler: Bunlar dalak yaralanmasıyla, pıhtı oluşumu ve hemanjiomatozis ile oluşur.
- Vetrikülo peritoneal şant: bu beyinle periton arasına katater yerleştirilmesidir.
- Enfeksiyon: Tüberküloz ve Hidatik kistler yani parazit kistleri dalakta kiste neden enfeksiyonlar arasındadır. Karaciğer apsesi ise %0,1-0,7 arsında etkili olur. Afrika ve Orta Amerika ülkelerinde parazit kistleri daha yaygın şekilde görülür.
Dalakta kist tanısı nasıl konur?
Dalağında kist olan hastaların %30-60 oranında kısmında herhangi bir belirti olmaz. Diğer kısmındaki hastalarda ise karnın sol üst tarafında ağrı, bulantı ve kusma etkisi görülebilir. Tanı koymak için hastalara bazı tetkikler yapılabilir. Bunlar;
- Ultrasonografi: Hastalarda olan herhangi bir yakınma ya da herhangi bir sorunun taraması sırasında dalakta kist belirlenebilir.
- Bilgisayarlı tomografi: Günümüzde yapılan bilgisayarlı tomografi sayesinde dalakta kist tanısı konma oranı artış göstermektedir. Dalak kisti genellikle başka bir sebeple yapılan tomografi çekimi sırasında rastgele tespit edilmektedir.
Dalakta kist tedavisi nasıl yapılır?
Dalakta kanama riski yaratması ya da delinme etkisi nedeniyle 5 cm'den büyük olan kistlerin mutlaka çıkarılması tavsiye edilmektedir. Dalak kistlerinin cerrahi olarak alınması genellikle laparoskopik olarak ya da robotik cerrahi ile yapılır. Bu şekilde kistin tamamen çıkarılması (Kistektomi), dalağın kısmi olarak ya da tamamen alınmasıyla (Splenektomi) gerçekleştirilir. Ameliyatta damar kapatma sistemleri ya da ultrasonik dissektörün kullanılmasıyla kanama riski oldukça azalmaktadır. Laparoskopik yöntemle dalağın ön tarafındaki kistlerin alınması son derece kolay olurken, dalağın arka tarafında olan kistlerin alınması daha zor olur. Robot cerrahisi sayesinde dalağın arka tarafında olan kistlerin alınması daha kolay olur.
Dalakta kist olsa da zorunluluk olmadığı takdirde, dalağın bağışıklık sistemindeki rolü dikkate alınarak dalağı alma tercih edilmez. Bazı durumlarda dalağın sadece bir kısmı alınabilir. Eğer mecburen dalak alınması gerekiyorsa, hastaların yaşadığı sürece %5 kadar mikroplar yüzünden kan zehirlenmesi tehdidi taşır. Bu durum ise kişide %40-70 oranında ölüm riski taşır.
Dalak kisti ameliyatının neticeleri nelerdir?
Bu konuda yapılan bir araştırmada, incelenen ameliyat olmuş 32 hastanın %22'sinde yeniden kistin oluştuğu, fakat bu hastaların sadece %3 oranında yeniden cerrahi girişim yapılmasına gerek olduğu tespit edilmiştir. Dalak kisti ameliyatından sonra hastalarda kistin tekrarını önleyebilmek için, kist duvarının önemli oranda çıkarılması ya da kistin içine omentum denilen bağırsakları saran yağlı dokuyla doldurulması gerekir.