Kistlerin oluşumu genellikle gelişimsel olur. Anne karnında olan bebekteki değişimler nedeniyle meydana gelirler. Bebeğin anne karnında olduğu süreçte araknoid zarın ikiye ayrılmasıyla içinde sıvı birikimi olur. Gebeliğin 15. Haftasına gelindiğinde araknoid zarda beyin omurilik sıvısıyla dolar. Bundan sonra araknoid kist her zaman olabilir. Bunun dışında sonradan olan kafa travmalarında ya da beyin iltihaplanması hastalıklarında da kistler gelişebilir. Araknoid zarın her bölgesinde kist gelişme riski bulunmaktadır. Beyinde en fazla sylvian fissür denen temporal ve frontal lobların arasında bulunan doğal yarık içinde gelişirler.

Bu etki kistin beyinde olduğu bölgeye bağlı olarak değişir. Çoğunlukla herhangi bir soruna neden olmazlar. Herhangi bir sebeple yapılan CT ya da MR gibi tetkiklerde tesadüfen belirlenirler. Ancak kist büyüme gösterirse, beyinde bulunduğu alana baskı yapar, beynin çalışmasını etkileyerek kişide inme benzeri sorunlara neden olabilir. Hastada baş ağrısına neden olabilir, nadiren sara nöbetleri geçirmesini sağlayabilir. Ancak her zaman bu etkiler görülmeyebilir.

Kistlerin tanısı için bilgisayarlı tomografi tetkiki yapılır. Bu tetkikte X ışını sayesinde görüntü elde edilir. Kistlerin içindeki sıvı siyah olarak belirlenir. MR tetkiki yapıldığında X ışını yerine manyetik alan kullanılarak tespit yapılır. Kişide araknoid kist tespit edildiğinde, hasta CT uzmanına gönderilir. Beyin cerrahı ya da nöroloji uzmanı araknoid kist bulgusu olduğunda, genellikle cerrahi girişimi tercih edebilir.

Kistlerin tedavisinde kullanılan yöntemlerin üstünlüğü kesin olarak kanıtlanmamıştır. Tedavide 3 farklı yöntem kullanılır. Bunlar kistin şantlanması, açık ameliyatla mikroskopla kistin beyin alt tarafındaki beyin omurilik sıvısı yollarının ağızlaştırılması, endoskopla kistin beyin alt tarafındaki beyin omurilik sıvısı yollarının ağızlaştırılması yöntemleridir.

Kistin içine takılacak şant kistin içinde olan sıvının karın boşluğuna boşalmasını ve yeniden kana karışmasını sağlamaktadır. Bu şekilde takılan şant hastada yaşam boyu kalır. Bu yüzden beyin karıncıklarına takılmış şantlarda olduğu gibi her zaman tıkanma, kırılma, kopma ya da enfeksiyon gibi sorunlar yaşanabilir. Ameliyatın riski daha z olmasına rağmen, şantla yapılan tedavinin riskleri uzun dönemde daha fazla olabilir. Diğer yöntemde kişinin kafatası açılarak, mikroskopla beyin tabanında beyin omurilik sıvısı yolları ve kist arasına pencereler açılabilir. Bu şekilde pencerelerden kistin içindeki sıvının beyin omurilik sıvısı yollarına karışabilir. Bu işlem endoskop aracılığıyla da kafatasına açılan delikten yapılabilir. Bu yöntemde ciltte yapılan kesi 2-3 mm kadar olur. Bu yöntemin uygulanması özel bir bilgi ve deneyim gerektirmektedir.

Araknoid kistlerin tedavisinde cerrahi girişim yapılması için, kistlerin büyüme göstermesi ve çeşitli bulgular veresi gerekir. Kistlerdeki büyüme oldukça yavaş olur. Ancak kistin çok büyümesi sıvı akımını engelleyebilir. Bu yüzden hastaya cerrahi girişim tavsiye edilir. Bu kistler bir tümör olarak algılanmamalıdır. Çünkü araknoid kist beyindeki normal dokudan kaynaklanır. Ameliyat edilmeyen hastaların düzenli olarak takip edilmesi gerekir.

21 Yorum Yapılmış "Araknoid Kist Tehlikeli midir"