{ "title": "Sinüste Kist", "image": "https://www.kist.gen.tr/images/sinuste-kist.gif", "date": "21.01.2024 21:29:47", "author": "orhan esen", "article": [ { "article": "Sinüste kist, problemi kistlerin insan vücudunda herhangi bir bölgede ortaya çıkabileceğini gösterir. Sinüslerde yer alan salgı bezlerinin tıkanma sonucu işleyemez hale gelmesi ve oluşan salgının tıkanıklık nedeni ile birikmesi sonucu oluşur.

Çoğu kişi baş ağrısı şikâyeti sonucu doktora başvurur, doktor teşhiş amacıyla MR çekilmesini ister. MR sonucunda sinüzitllerde bir kist oluşumu varsa tespit edilir ve bu teşhise göre tedavi süreci uygulanır. Kistler içi sıvı ile doldurulmuş şeffaf baloncuklara benzerler. Bu olgu yani kist varlığı oldukça yaygındır. Sık rastlanan bu şikâyet baş ağrısı ya da genizde akıntı oluşmasına neden olmaz. Bu nedenle çoğu zaman cerrahi müdahale gerektirmeyen bir sorun olarak bilinir. Ancak mukosel adı verilen büyük yapılı kistler varsa cerrahi işlem yapılması gerekir.

Bir kistin cerrahi tedavi gerektirdiği nasıl anlaşılır?

Sinüslerde sadece mukosel adı verilen kistlere cerrahi olarak müdahale edilmektedir. Sinüslerde bulunan salgı bezlerinden biri ağız kısmı tıkanma olduğunda sümük salgısını dışarı aktaramaz ve sonuçta bu salgı birikerek kesecik halini alır. Kesecik fazla büyüyüp sinüslerin ağız yolunu kapatmadığı sürece kişide herhangi bir şikâyete neden olmaz. Bu neden ile tespit aşaması genel olarak tesadüfen gerçekleşir. Normal röntgen filmleri ya da sinüs tomografisi çekilince ortaya çıkarlar.

Sinüslerde kist varsa nasıl tedavi edilir?

Bu bölgede oluşan kistlerin kendine has bir görüntüsü bulunur. Bu görüntüye göre kistin üst tarafında hava bulunur. Bir kimsede sinüslerde kist var ise sadece 2-3 yıl aralıklı olarak tıbbi kontrol önerilir. Bu cerrahi tedavi gerektirmeyen kist içindir. Bundan farklı olarak eğer ki büyüyen kist sinüs ağzını tıkayacak kadar büyümüş ise o zaman cerrahi işlemin yapılması gereklidir çünkü tedavi yapılmaz ise oluşan iltihap eritici özelliği nedeni ile sinüs boşluğunu tamamen doldurur ve sonuçta kemiklere baskı yapar sonrasında bu duruma bağlı baş ağrıları, gözleri etkileyen ağrılar, yanakta şişkinlik gibi patolojik etkiler meydana gelir. Ayrıca böyle bir durumun varlığı bilinmesine rağmen halen tedavi aşamasına geçilmemiş ise oluşan iltihap sinüs kemiklerini eriterek göz, beyin gibi önem derecesi yüksek organ dokularına zarar verecek duruma gelir.
" } ] }